Kategoriler
Genel

Tasavvuf Neden Üniversitelerde Okutulmalıdır

Üsküdar Üniversitesi Tasavvuf Araştırma Enstitüsü tarafından “Tasavvuf Neden Üniversitelerde Okutulmalıdır” isimli bir etkinlik düzenledi. Üsküdar üniversitesi televizyonunda yayınlanan etkinliğe konuşmacı olarak Üsküdar Üniversitesi Rektör danışmanı Cemalnur Sargut katıldı.

Tasavvuf Bir Yaşam Biçimidir.

Tasavvufun islam şeriatine aykırı olmadığını ve tasavvufun ne olduğuna dair açıklamalarda bulunan Üsküdar Üniversitesi Rektör danışmanı Cemalnur Sargut: “ İbadetin, namazın aşkla yolculuk haline gelişi, orucun bütün organlar tarafından tutuluşu, zekatın aslında sahip olduğumuz herşeyden verilmesi gerektiği gibi ana kavramları yaşam biçimi haline getiren yola tasavvuf denir.” Şeklinde konuştu.

Hakiki mutasavvıfın kimliğine dair tanımlarda bulunan Cemalnur Sargut: “Hakiki mutasavvıf, bir kenara çekilip “bu bana yeter” diyen kişi değildir. Hakiki mutasavvıf, hadiselerin sıkıntı ve belalarına karşı her şeyiyle razı, yani rıza gösteren ama bütün vücuduyla da yanlışlıklarla, hatalarla mücadele eden, yani peygamber ahlakını sırat-ı müstakim üzere dengede yaşayan kişidir. Tasavvuf ehli İslam’daki tevhid anlayışını bilir. “Yaratılmışı severim yaradandan ötürü” zevkini yaşar. Yani bütün varlıklarda Allah’ı ve Allah’ın isim ve sıfatlarını görüp seyretme zevkine sahip olduğundan her şeyi sevmese bile her şeye hürmet etme derecesini kazanır. Tasavvufu hayatımıza uygulayacak olursak her hal ve durumda halimizden olma zevkini yaşarız. Demek ki bütün hakikatlerde huzur ve mutluluğu bulmak tasavvufun yoludur. Buradan da anlaşılıyor ki tasavvuf bir ilim olmaktan ziyade bir yaşam biçimidir.” İfadelerinde bulundu.

Tasavvufun Esası: Kırmamak ve Kırılmamak.

Tasavvufun esasının, kişinin her şeyde ve her kişide muhatap olarak Allah’ı görmesinden dolayı kırmamak ve kırılmamak olduğunu ifade eden Cemalnur Sargut, tasavvuftaki aşk, acziyet, mutmain olma ve rıza gibi kademelerinden bahsetti. Cemalnur Sargut: “Tasavvuftaki bu merhalelerde sonra Allah’ın kuldan razı olduğu üst bir makam görüyoruz, bu makamda Allah şu ayetle zuhur eder: “Onlar için korku ve hüzün yoktur.” İşte bu hal zuhur ettiğinde mutasavvıf hüzünsüz ve korkusuz bir zevkin içine girer ama bu hal onun çalışmasını engellemez; ibadetini de çalışmasını da arttırır. Ona “zaten cennetin içindesin, neden bu kadar ibadet ediyorsun?” diye sorulduğunda o peygamber cevabını verir; “şükreden bir kul da mı olmayayım” der ve ekler, “ben biliyorum ki bu bu kesintisiz huzur ve mutluluk Allah’ın bir lütfudur. Ben de onun için her dakika şükrediyorum” der. Böylece son makam gelinir ve Allah o kuluna tenezzül eder.” Şeklinde konuştu.

Tasavvuf Neden Üniversitelerde Okutulmalıdır?

Tasavvuf ilminin kişiyi insan-ı kamil seviyesine çıkarttığını ve dolayısıyla da üniversitelerde okutulmasının son derece elzem olduğunu ifade eden Cemalnur Sargut: “insanlar bir çok konularda bir çok üst seviyelere gelseler de insan olma sanatını elde edemedikleri zaman hangi seviyeye gelirse gelsin başarılı olamayacağı muhakkaktır. Kul indinde çok başarılı gözükse dahi Allah ininde başarılı olamayacağı muhakkaktır. Tasavvuf, insan olma sanatıdır. Ben acizane bütün eğitimlerde ön plana almamız gereken şeyin tasavvuf olduğuna inanıyorum ve son olarak çok mutlu olduğumu ifade etmek istiyorum. Bu tasavvufi yaşam biçiminden kaynaklanıyor.” Dedi.

Yorum bırakın